Aşk İle Elemler Lezzet, Aşksız Lezzetler İse Elemdir


Kimisini Rabbine yakınlaştıran, kimisinin de isyanını arttıranın imtihanların hikmetlerini geçen yazımızda ele aldıktan sonra, problemi anlatıp çözümünü anlatmamış olmamak için bu yazımızda imtihanları başarıyla atlatmanın yollarından bahsedeceğiz.


Dünya denizinin imtihan dalgalarından selametle çıkabilmek için Rahmanca bir yaklaşımla şöyle buyuruyor Rabbimiz :  “Sabır ve namaz ile ALLAHtan yardım dileyin”   ve   “Ancak sabredenlere ecirleri karşılıksız olarak verilecektir”  . Bu tavsiyeler müminin imtihanına karşı direncini arttıracak yol azığı mesabesindedir. Nasıl ki azığını tam almayan kişinin hastalıklara maruz kalması kaçınılmaz bir durum ise, bu davada yol azığını almayanların da imtihanları aşamaması o kadar kaçınılmazdır.

 Acı da olsa,  yutulması zor da olsa, şifa için içmek zorunda olduğumuz  ilaca benzer sabır…Boğazdan aşağı inmeyen ve zorla mideye gönderdiğimiz ilaç gibi, bazen boğazında düğümlenir kelimeler ve gözyaşı olarak iner yüreğe…. İmtihanlardan çıkabilmek için öyle sabretmeli ki, ALLAH imtihanına ve işlerine hükmedene kadar, imtihanın perde arkasında yatan hikmetlerden kalp mutmain olana kadar…

 Ayette tavsiye edilen sabır,  tevekkülün meyvesidir. Mütevekkil olmayanın sabretmesi mümkün değildir. İmtihanına ALLAH’ın hükmedeceğinden emin olmayan kalp, imtihanı kendi çabası ile atlatmaya çalışır. Oysa ben ne zaman imtihanlarımı kendi çabamla atlatmaya çalıştımsa pişman oldum, ne zaman “Ya Rabbi bana yön verecek olan sensin, bu durumu hakkımda hayra çevir” dedim ise Rabbimin inayetine şahit oldum. İmtihanı var edenin takdirine teslim  olmaktır tevekkül…ALLAH’ın himayesine sığınmaktır tevekkül…Kimsenin imtihanına el atamadığı yerde Rabbinden el beklemektir tevekkül…İmtihanının, gücünü aştığı yerde Kadir olana kendini teslim etmektir tevekkül… İmtihanlarını başarıyla veren öğretmenimiz, önderimiz, rehberimiz tecrübeleri ile şöyle buyuruyor  “ Bil ki; zafer sabır iledir, ferahlık sıkıntı iledir, kolaylık güçlük iledir.” Her zorlukla beraber bir kolaylığın olacağını bildiren ayetler de, imtihanlara karşı korkak yaklaşımlarımıza cesaret vermekte ve bir  inşirah olmaktadır yüreğimize….

Sabır ve tevekkülden sonra imtihanı atlatmanın pratik yolu ise, ALLAHın dinini dert edinmek ve İslam davası uğrunda mücadele/mücahede etmektir. ALLAH, dinini dert edinmeyenleri dünyalık dertlerle baş başa bırakır. Bu dinin derdini çekmek altın taşımak kadar kıymetli, dünya dertlerini çekmek ise odun taşımak kadar zor ve kıymetsizdir. Rabbimiz, altın taşımak istemeyenlere odun hamallığı yaptırır. İnsanoğlu, dünya hayatında bu iki tercih arasındadır. Yaratılan her canlıya yaşam mücadelesini öğreten ALLAH, İbrahim’e ateşi, Yunus’a balığı, Yusuf’a kuyuyu imtihan kılıp çıkış yollarını gösteren Fettah (c. c), bugün kendi dini için mücadele eden kulunu mu yalnız bırakacak ? Ömrünü bu davaya adayan bir yürek  / bir mücahid  / bir halife imtihanların aşılmasındaki pratik yolu bize şöyle ifade eder : "Kim ALLAH'ın dinini kendine dert edinirse, ALLAH onun dertlerini satın alır. Kim de ALLAH'ın dinini dert edinmezse, ALLAH onu dertleriyle baş başa bırakır." (Hz. Ömer)

Bugün dünya için çalışan da ALLAH için çalışan da türlü imtihanlar yaşamaktadır. Her iki grup da sıkıntılar çekmekte, bir takım güçlükleri göğüslemektedir. Dünya için çalışan ile ahiret için çalışanın çektiği sıkıntılar arasında ince bir çizgi vardır. Dünya ehlinin çektiği sıkıntılar ona gam, keder, hüzün olarak döner iken, ALLAH için mücadele eden müminin bu dünyada çektiği sıkıntılar onun günahını dökmekte ve cennette kendisine ecir olarak dönmektedir. Rasûlullah(s.a.v) s.a.v. buyurur ki :  “Bir mümine yorgunluk, ağrı, kaygı, hüzün, gam, eza isabet etse, hatta ayağına diken batsa, günahlarına kefaret olur.” [İbni Hibban]

İmtihanı başarıyla atlatmanın bir diğer yolu da aşktır. İnsan, ancak âşık olduğu şey uğrunda her gelen sıkıntıya katlanır. Hatta maşuku uğrunda gelen imtihanlar ona maşukunu hatırlatır ve her elem (sıkıntı) ona lezzet verir.  Aşk yok ise, lezzetler bile ona elem olur. Elemi lezzete, lezzeti ise eleme çeviren aşktır. Eşine âşık kadın,  mesleğine âşık işçi, çalışmaya âşık talebe o uğurda gelen her sıkıntıya katlanır, ah-vah etmez. İmtihanlarımız karşısındaki tavırlarımız da Rabbimize duyduğumuz muhabbet ile orantılıdır. Sevmek sabra,  sabır ise imtihanları başarıyla atlatmaya götürür. İşte tam burada Müslümana tefekkür etmek düşer….

“Rabbim!  Biz, kendimize yön vermeyi bilmiyoruz. Gaybı bilen ancak Sensin. Hangi durumun hakkımızda hayırlı olduğunu da bilen Sensin. Bizi bize bırakma, imtihanlarımıza karşı bizi sen yönlendir…….”

EBRU GÜLER

http://www.sutunhaber.com/makale/ask-ile-elemler-lezzet--asksiz-lezzetler-ise-elemdir/

Yorumlar